azORDANazBURDAN ile farkı yaşamaya başladınız...

1 Dunya Savasi

I. DÜNYA SAVAŞI

(1914-1918)




I. Dünya Savaşı'nın Sebepleri

1- Hammadde ve pazar arayışı.

2- Sömürgecilik yarışı.

3- Almanya ile Fransa arasında paylaşılamayan Alsas Loren maden bölgesinin paylaşılamaması.

4- Bloklaşmalar.

5- Avusturya - Macaristan Veliahdının bir Sırplı tarafından öldürülmesi


BLOKLAŞMALAR

1750'li yıllarda başlayan Sanayi Devrimi sonrasında Avrupa ülkeleri arasında hızlı bir sömürgecilik faaliyetleri başlamıştır. İngiltere, Fransa, Rusya, Hollanda gibi devletler sömürgecilik alanında hızlı bir gelişme göstermiştir.

1870'li yıllarda siyasi birliğini tamamlayan Almanya ve İtalya, güçlenmek için sömürgecilik faaliyetlerine girişti. Almanya kendisine İngiltere, Fransa gibi devletlerin sömürgelerini seçti. Bu durum güçlü devletlerin birbirleriyle mücadelesine sebep oldu. Bu mücadele sonunda devletler kendi aralarında bloklaşmaya başladı. Üçlü ittifak ve üçlü itilaf blokları ortaya çıktı. Bloklaşmalar da 1. Dünya Savaşı'nın çıkmasına sebep oldu.

BLOKLAR

1- Üçlü İttifak Devletleri

2- Üçlü İtilaf Devletleri


ÜÇLÜ İTTİFAK DEVLETLERİ(1883)

1- Almanya

2- Avusturya - Macaristan Devleti

3- İtalya

----------------------------------

4- Osmanlı Devleti

5- Bulgaristan

ÜÇLÜ İTTİLAF DEVLETLERİ(1907)

1- İngiltere

2- Fransa

3- Rusya

----------------------------------

4- Sırbistan

5- İtalya

6- Yunanistan

7- ABD

8- Japonya

9- Romanya

10- Brezilya

11- Portekiz

 

Savaşın Başlaması

Avusturya-Macaristan veliahtı Franz Ferdinand, Haziran 1914'te, Saray-Bosna'da, bir Sırp fanatik tarafından öldürüldü.

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu 28 Temmuz 1914'te Sırbistan'a savaş açtı.

Rusya'da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na savaş açtı.

Almanya 1 Ağustos 1914'te Rusya'ya, 3 Ağustos'ta Fransa'ya, 4 Ağustos'ta da Belçika'ya savaş açtı.

İngiltere'de Almanya'ya savaş açtı.

 

I. DÜNYA SAVAŞI'NDA SAVAŞTIĞIMIZ CEPHELER

   1- Kafkas Cephesi

   2- Çanakkale Cephesi

   3- Kanal Cephesi

   4- Irak Cephesi

   5- Yemen Cephesi

   6- Filistin Cephesi

   7- Suriye Cephesi

SINIRLARIMIZ DIŞINDA SAVAŞTIĞIMIZ CEPHELER

   1- Romanya Cephesi

   2- Galiçya Cephesi

   3- Makedonya Cephesi

I. Dünya Savaşı'nın Sonuçları

1. Savaşta yenilen devletlerin rejimleri değişti. Merkezi imparatorluklar yıkıldı.

2. Çarlık Rusya yıkıldı, yerine Sovyet Rusya kuruldu.

3. Yıkılan imparatorlukların yerine yeni devletler kuruldu.

4. Arap topraklarında İngiliz ve Fransızların manda ve himayesi altında çeşitli devletler kuruldu.

5. İsrail Devleti'nin temelleri atıldı.

6. Dünya barışını korumak için Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) kuruldu.

7. Mondros'tan sonra Anadolu'da görülen işgallere karşı bağımsızlık mücadelesi başladı. Bu mücadeleyi İngilizlerin diğer sömürgeleri de kendilerine örnek aldı.

8. Versay Antlaşması'nın getirdiği şartlar, Avrupa'nın siyasi dengesini bozdu ve bu durum İkinci Dünya Savaşı'nın çıkmasına neden oldu.

9. İngiltere, Dominyon denilen, Kanada, Güney Afrika, Avustralya, Yeni Zelanda sömürgelerine Arabistan, Filistin ve Irak'ı da ekledi.

 

MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI

(30 EKİM 1918)



  I. Dünya Savaşı sonunda ateşkes isteyen Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında Limni Adası'nın Mondros limanında ateşkes anlaşması imzalandı(3O Ekim 1918). Mondros Ateşkes Anlaşması'nı Osmanlı Devleti adına Bahriye Nazırı (Denizcilik Bakanı) Rauf (Orbay) Bey imzalamıştır. Rauf (Orbay) daha sonra Milli Mücadele'ye katılacaktır.

 Mondros Ateşkes Antlaşması'nın Maddeleri:

1. Çanakkale ve İstanbul Boğazları açılacak, Boğazlardaki istihkamlar, (siperler) İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek. İtilaf Devletlerinin Karadeniz'e serbestçe geçişi sağlanacak. Osmanlı Devleti'nin Boğazlar üzerindeki egemenliği sona erdi. Anadolu ile Rumeli'nin bağlantısı kesildi. Başkent İstanbul'un güvenliği tehlikeye düştü.

2. Osmanlı ordusu terhis edilecek. Orduya ait silah ve cephane İtilaf Devletlerinin emrine verilecek. Anadolu'yu askersiz ve silahsız bırakarak işgaller karşısında direniş olmasını önlemeye çalıştılar.

3. Osmanlı Donanması İtilaf Devletlerinin gösterecekleri limanlarda göz altında tutulacak. Osmanlı deniz gücünü etkisiz hale getirdiler.

4. Toros tünelleri İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecek.

5. Bütün haberleşme, ulaşım araç ve gereçleri, İtilaf Devletlerinin denetimi altında bulundurulacak. Bölgeler arasında yardımlaşmaya engel oldular. Anadolu'nun kontrolünü ele geçirdiler

6. İtilaf Devletleri, kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkarsa, herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecekler (7. madde). Mondros'un en tehlikeli maddesidir.

Bütün Anadolu topraklarının işgal edilebileceği göstermektedir. Güvenliklerinin tehdit edilmesi bahanesi işgallere haklılık kazandırmak içindir.

7. Trablusgarp ve Bingazi'deki bütün Türk subayları, en yakın İtalyan garnizonuna; Hicaz, Yemen, Suriye ve Irakta bulunan askeri birliklerimiz ise İtilaf Devletlerine teslim olacaklardı. Osmanlı Devleti'nin askeri bakımından güçsüz bırakmayı amaçlamaktadırlar.

8. Doğu Anadolu'daki altı ilde (Vilayet-i Sitte) Diyarbakır, Erzurum, Van, Bitlis, Elazığ (Harput), Sivas karışıklık çıkarsa, İtilaf Devletleri, bu illerin herhangi bir bölümünü işgal edebileceklerdi (24. madde).

Mondros ateşkesten çok kayıtsız şartsız bir teslim belgesidir. Birinci Dünya Savaşı devam ederken İtilaf Devletleri Osmanlı toprakları için aralarında gizli paylaşım anlaşmaları yapmışlardı. Bu nedenle Mondros Ateşkes Anlaşması'na işgalleri kolaylaştırıp, karşı koymayı engelleyecek maddeler yerleştirdiler. 13 Kasım 1918'de İtilaf Devletleri filosu İstanbul'a demirleyerek yaklaşık beş asırlık başkentimizi işgal etti.

Mondros'a dayanarak girişilen ilk işgal, İngilizler tarafından Musul'a yapıldı. Bunun dışında;

- İngilizler : Urfa, Antep, Maraş'ı,

- Fransızlar Ermenilerle birlikte : Adana, Mersin, Dörtyol'u,

- İtalyanlar : Antalya, Burdur, Isparya ve Konya'yı işgal ettiler.

İngilizler, işgal ettikleri yerler dışında Çanakkale, Eskişehir, Afyon, Samsun, Merzifon ve Batum'a askeri birlik gönderdiler. İşgaller ateşkesin maddelerine aykırıydı. Osmanlı Devleti çok zor durumdaydı.

Not. İngilizler Maraş, Antep ve Urfa'yı daha sonra Fransızlara bırakacaktır.


SEVR BARIŞ ANTLAŞMASI

(10 AĞUSTOS 1920)



      Ana hatları 24 Nisan 1920'de San Remo Konferansı'nda kararlaştırılan Sevr Antlaşması, 11 Mayıs 1920'de incelenmek üzere Osmanlı Hükümeti'ne verilmişti. Antlaşması'nın kabulünü kolaylaştırmak ve Sevr hükümlerini uygulamak üzere, İtilaf Devletleri'nin teşvik ve desteği ile Yunan ordusu da 23 Haziran 1920'de Anadolu'da ve Trakya'da saldırıya geçti. Bursa'nın, Balıkesir'in, Uşak'ın ve Nazilli'nin ardı ardına işgali ile Sevr'in uygulanmasını sağlamak ve Antlaşma maddelerinde herhangi bir değişikliğe meydan vermemek bu saldırıda esas amaç olmuştu.
      Sultan Vahidettin'in başkanlığında toplanan Şüra-yı Saltanat 22 Temmuz 1920'de "zayıf bir mevcudiyeti, mahva tercih edilmeğe değer" görerek Antlaşmanın onanmasına karar vermiştir. Tevfik Paşa'nın, Türk topraklarını parçalayan, milli şeref ve haysiyetle bağdaşmayan bu antlaşmayı imzalamaması üzerine Damat Ferit Paşa tarafından görevlendirilen Reşat Halis Bey, Hadi Paşa ve Rıza Tevfik(Bölükbaşı) Bey Sevr Antlaşması'nı 10 Ağustos 1920'de imzaladılar.
      Sevr Antlaşması'na göre, Osmanlı İmparatorluğu parçalanıyor, Türk Milleti de yasama hakkından yoksun bırakılıyordu.
      Rumeli sınırımız aşağıda yukarı İstanbul vilayetinin sınır olarak tayin olunuyordu. Batı Anadolu(İzmir ve çevresi) Yunanlıları verilecekti. Güney sınırı ise, Mardin, Urfa, Gaziantep, Amanos dağları ve Osmaniye'nin kuzeyinden geçmekte ve bu sınırın güneyini Fransa'ya bırakmaktaydı. Doğuda Bayazıt, Van, Muş, Bitlis ve Erzincan'ı içine alan bir Ermenistan, Irak ve Suriye arasında bir Kürdistan kurulacaktı. Bunun dışında, Türkiye'ye bırakılan topraklar nüfus mıntıkalarına ayrılmakta; İtalyanlar Antalya ve Konya, Fransızlar Adana, Sivas ve Malatya bölgesi üzerinde, İngilizler de Irak'ın kuzey kısmında nüfus bölgeleri tesis ediyorlardı.
        İstanbul'da ise hükümet ve padişah oturacak fakat, İstanbul milletlerarası bir şehir olacak, Boğazlar'da ordusu, donanması, bütçesi ve organize kuruluşları ile bir komisyon bulunacaktı. Türklere bırakılan bölge, hakimiyet hakkı en ağır şekilde sınırlanmış, Ankara ve Kastamonu vilayetleri ve dolayları idi. Sevr'e göre, memleket dahilinde bulunan azınlık, Türklerden daha fazla haklara sahip oluyor, vergi vermeyerek, askeri hizmet yapmayarak imtiyazlı (ayrıcalıklı) bir durumda bulunuyordu. Türk tabiyetinden çıkanlar birçok yükümlülüklerden kurtulduğu gibi, yeniden hiç kimse Türk tabiyetine de giremeyecekti.
         Devletin askeri kuvveti, her bakımdan sınırlanarak azami miktar 50.700 kişi olacak; Tank, ağır top, uçak bulunmayacaktı. Askerlik de gönüllü olacak, donanma ise 7 gambot ve 6 torpidodan ibaret olup, donanmada denizaltı da bulunmayacaktı. Diğer taraftan mali ve iktisadi hükümler, Osmanlı Hükümeti ile Meclisin yetkilerini hiçe saydıracak şekilde sınırlayıcı ve külfet teşkil eder mahiyette olup, Osmanlı Devleti'ni İtilaf Devletleri'nin müşterek sömürgesi haline, getiriyordu. İngiliz, Fransız ve İtalyan devletlerinin temsilcilerinden kurulu Mali Komisyon, Osmanlı Devleti'nin gelir ve giderlerini düzenlemekte ve devletin yetkilerini devletlik sıfatı ile bağdaştırılmayacak şekilde bağlamakta idi.
      Sevr Antlaşması'nın Osmanlı Hükümeti'nce imzalanması, Anadolu'daki milli mücadele azmini kuvvetlendirmiş, halkın İstanbul Hükümeti'nden ümitlerini kesmesine neden olmuştur.
      Büyük Millet Meclisi, 19 Ağustos 1920 tarihli toplantısında, Sevr Antlaşması'nı imzalayan ve bunu onaylayan Şüra-yı Saltanat'ta bulunanların vatan hıyanetiyle itham olunarak vatansız sayılmaları kararını aldı. Aynı zamanda Büyük Millet Meclisi Hükümeti bu antlaşma ile kendini hiç bir surette bağlı görmediğini de ilan etti.



alıntıdır etarih.net